Yıl:2019   Cilt: 9   Sayı: 3   Alan: Edebiyat

  1. Anasayfa
  2. Makale Listesi
  3. ID: 277

Meryem KOYUN

Anthony Burgess’in “Otomatik Portakal” ile Zülfü Livaneli’nin “Son Ada” Eserinde Distopya

Modernizmin mekanikleştirdiği ve tek tipleştirdiği yeni çağda psikolojik bunalım yaşayan modern birey, son bir umutla kaçış yolları ararken büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır. Madde egemenliğinin hüküm sürmesiyle bireyin ezilmişliği, belki de daha önce hiçbir dönemde olmadığı kadar, modern edebiyatta karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan umudunu tamamen yitiren insan, gelecekle ilgili felaket senaryolarının yer aldığı distopyalar üretmeye başlamıştır. Zülfü Livaneli’nin “Son Ada”sı ile Anthony Burgess’in “Otomatik Portakal”ı kaçış ümidinin yitirilmesiyle modern koşullara tam teslimiyetin neticesinde oluşturulan distopik bir yaşam biçimini konu etmektedir. Distopyanın mimetik olarak kurmaca düzleme yansıması bağlamında “Otomatik Portakal” ve “Son Ada” eserlerinde modern dünyanın yıkıma uğrattığı toplum düzeninin yeniden inşası söz konusudur. Ancak yeni kurulan dünya içinde bulunulandan daha karmaşık ve kötü bir gelecek vadetmektedir. Zülfü Livaneli’nin eserinde modernizmin mekanik ve monoton yaşam koşullarından bunalan kahraman, henüz insani değerlerin yitirilmediği ve mekanik işleyişe dâhil olmayan son adaya sığınırken tüm dünyayı saran felaket senaryolarının buraya da uğrayacağından habersizdir. Anthony Burgess’in eserinde de öz olarak benzer bir durumla karşılaşıyoruz. Maruz kaldığı modernitenin sonuçları doğrultusunda isyankâr bir tavır takınan kahraman, içinde bulunduğu kötümser dünyadan kurtulduğunu düşünürken kendini daha vahim bir durumun içinde buluverir. Bu çalışmada farklı dönemlerde farklı ülkelerde yazılmış olan söz konusu iki eserde yer alan distopya motifi, metne bağlı inceleme yöntemi doğrultusunda karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Çalışmanın karşılaştırmalı uygulama olarak sağlam bir zemine oturması amacıyla giriş bölümünde yazarlar hakkında bilgi verildikten sonra bir izlek olarak kullanılan distopya hakkında teorik bilgiler içeren bir bölüm yer almaktadır.

Anahtar Kelimeler: Son Ada, Otomatik Portakal, Distopya


Dystopia in the Works of Zülfü Livaneli Named “Son Ada” and Anthony Burgess Named “Clockwork Orange”

The modern individual, having experienced a psychological chrisis in the new age, where modernism mechanized and uniformized, has been greatly dissappointed when looking for the ways to escape. With the sovereignty of matter, oppression of individual emerges predominantly in modern literature. Correspondingly, the person, lost all hope, has begun to produce dystopias with disaster scenarios related to the future. Contextually, the reflection of dystopia to fictional plane through mimesis, the reconstraction of the social order that modern world has ruined is in question in the works “Clockwork Orange” and “Son Ada”. However, the reconstracted world promises a more complex and worse future than within the time. In “Son Ada” the protogonist who felt suffocated from the mechanic and monotonous life conditions is unaware of the catastrophic scenarios, surrounding the entire world will come here while taking cover the last island in which human volues has not yet been lost and is not involved in the mechanical process. In Clockwork Orange, similarly, the protogonist who, assumes a rebellious attitude, also finds himself in a worse situation in accordance with the results of modernity he was exposed while imagining that he has been freed from the pessimistic world. In this study, the dystopia motif in two works written in different countires in different periods was examined comparatively with the text-depended analyses method. Information about outhors and dystopia as a theme was given in order to sit the study on a solid groud as a comparative application.

Keywords: Son Ada, Clockwork Orange, Dystopia


369